İstifa Dilekçesi - Hukuki Danışmanlık
Son Yazılar
Yükleniyor...

14 Nisan 2022 Perşembe

İstifa Dilekçesi

istifa dilekçesi


İstifa dilekçesi, işçinin işyerinde ya da sosyal hayatında denk geldiği birtakım olumsuzluklar ve bunun sonucunda işten ayrılma zaruretinin doğduğu durumlarda karşımıza çıkmaktadır. Uygulamada işçinin işten ayrılırken “işten ayrılıyorum”, “istifa ediyorum” ifadelerini kullanarak yazdığı dilekçe “istifa dilekçesi” olarak adlandırılmaktadır. Yargıtay’ın vakitklilık kazanan uygulamalarında, işçinin iş sözleşmesine son verme saikiyle yazmış bulunduğu dilekçesinde kullandığı “istifa” sözcüğünün, işten ayrılmak talebi manasına yaklaştığını ve bunun fesih bildirimi olarak adlandırılacağını kabul etmiştir.

İstifa Nedir?

Genel olarak istifa, işçinin serbest iradesine dayanarak iş akdini fesih etmesi şeklinde meydana çıkar. İstifa dilekçesi mahiyeti gereği tek doğrultulu bir hukuki prosedür niteliğindedir. Fesih hukukumuzda bozucu yenilik doğuran hak olarak tanımlanmış olup karşı tarafa ulaştırılan istifa dilekçesi ile bir grup hak ve alacaklar doğacağından, işçinin işverene verecek bulunduğu istifa dilekçesinde iradesi ile beyanı arasında çelişki ortamında olamaması büyük ehemmiyet taşımaktadır.

İstifa dilekçesi ile sözleşmeyi serbest iradesi ile fesheden işçinin kullanmış bulunduğu istifa hakkının sınırları Anayasa’mızın 48. Maddesinde çizilmiş olup, alakalı maddede “Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme Hürriyetine sahiptir” denilmiştir. Anayasa ile tanınmış bu hak sonucunda, işveren ile işçi serbest iradelerini kullanarak iş akdi düzenlerler ve tekrar taraflar özgür iradeleri ile iş sözleşmesini feshetme hakkına sahiptirler. Kimse kendi iradesi dışında işten ayrılmaya zorlanamayacağı gibi, işte vakitkli olarak çalışmaya da mecbur bırakılamaz. İlgili Anayasa maddesi ile işçi istediği vakit tek doğrultulu iradesi işe çalışma hayatına son verebilmekte olup işten ayrılacağına dair beyanını istifa dilekçesi ile işverene iletebilir.

İstifa dilekçesinin (feshin) geçerli olabilmesi ve hukuki netice doğurabilmesi amacıyla işverenin hukuki egemenlik alanına ulaşması mecburidur. İş sözleşmesinin feshi biçim mecburiluğuna tabi değildir. Bu sebeple istifanın bildirim yolunun, yazılı yani istifa dilekçesi ile ya da sözü olarak da gerçekleştirilmesi olasıdür. İşçini istifa dilekçesinde “işten ayrılıyorum” , “sözleşmeyi feshediyorum” ya da “istifa ediyorum” şeklinde kullanmış bulunduğu ifadeler fesih mahiyetindedir. Sözlü olarak ise “işçinin işten ayrılıyorum” “benim yerime adam bakmaya başlayın” tipi ifadeler de aynı biçimde istifa olarak nitelendirilmelidir. Bununla beraber işçinin, işi bırakması, diğer bir işte çalışmaya başlaması ya da işkonumunu terk etmesi de istifa olarak kabul edilmelidir. Sözlü olarak istifa olası olmakla beraber feshin yazılı bir istifa dilekçesi ile gerçekleştirilmesi hukuki kanıt yönünden büyüm ehemmiyet arz etmektedir.

Devlet Memurunun İstifası

İstifa dilekçesi çalışanın memur ya da özel hukuk çalışanı olmasına göre farklılık göstermektedir. Nitekim 657 sayılı Devlet Memurları Kanun’nun 20. Maddesinde çekilme olarak düzenlenmiş olup alakalı yasa maddesinde “Devlet memurları, bu yasada belirti edilen esaslara göre memurluktan çekilebilirler.” denilmiştir. Devlet memurlarının istifasındaki usul, memurların çekilme isteklerini sahibi olan istifa dilekçesini bağlı oldukları kuruma vermeleri ve çekilme başvurusunda bulunmaları ile olasıdür. Öte yandan memurun izinsiz olarak ya da mazereti bulunmaksızın vazifesini terk etmesi ve bu durumun kesintisiz 10 gün devam etmesi durumunda yazılı başvuruya (istifa dilekçesine) lüzum kalmadan memurun istifa ettiği kabul edilir.

Devlet memurları ve sözleşmeli devlet memurlarında çekilme ya da istifasında Kamu hizmetinin aksamaması büyük ehemmiyet arz eder. İşbu sebeple istifa dilekçesini amirine veren memur, yerine ikame edilecek olan diğer bir söyleyişle yeni atanan memurun bir aya kadar vazifesini teslim almasını bekler. Yerine atanan yeni devlet memurunun bu bir aylık vakit ortamında vazifiyeti teslim alamaması durumunda istifa eden memur amirine haber sunarak vazife konumunu bırakabilir. (DMK m.94)

Devlet Memurları Kanunu Madde 94 “Devlet memuru bağlı bulunduğu kuruma yazılı olarak başvuru etmek amacıyla memurluktan çekilme arzusunda bulunabilir. (Ek hüküm: 31/7/1970 – 1327/75 md.) Mezuniyetsiz ya da kurumlarınca kabul edilen mazereti olmaksızın vazifiyetin terk edilmesi ve bu terkin kesintisiz 10 gün devam etmesi durumunda, yazılı başvuru koşulu aranmaksızın, çekilme arzusunda bulunulmuş sayılır. 4212-1 Çekilmek istiyen memur yerine atanan kimsenin gelmesine ya da çekilme talebinin kabulüne kadar vazifiyetine devam eder. Yerine atanan kimse bir aya kadar gelmediği ya da yerine bir vekil atanmadığı takdirde, üzerine haber sunarak vazifesini bırakabilir. Olağanüstü mazeretle çekilenler, üzerine haber vermek şartiyle bir ay kaydına tabi değildirler.”

Bununla beraber yukarıda verdiği alakalı yasa maddesinin devamında istifa eden (memurluktan çekilen) memurun yasada öngörülen şartlara uymaması durumunda, belirli bir vakit geçmeden ya da kati surette devlet memurluğuna alınmayacakları belirtilmiştir. Bu sebeple devlet memurluğu amacıyla verdiği istifa dilekçesi ya da memurluktan çekilme bildirimi, gelecekte problemlere yol açmaması bakımından büyük ehemmiyet arz etmektedir.

İşçinin İstifadan Vazgeçmesi

İşçi istifa dilekçesini ya da sözlü olarak irade beyanını işverene bildirdiği anda iş akdine son vermiş olur. İstifanın (feshin) gerçekleşebilmesi amacıyla bu bildirimin işverene ulaşması şarttır. İstifa dilekçesi karşı tarafa ulaştıktan sonra işçi, bu prosedürden dehemmiyetez ve istifasından vazgeçemez. Hem de işçinin hata sonucu istifa etmesi ya da bildiriminde Hataya düşmesi istifayı geçersiz kılmaz.

İstifanın Hukuki Sonuçları Nelerdir?

İşçi istifa dilekçesini işverene ulaştırması ve iş sözleşmesini feshetmesiyle beraber, iş akdinin tarafların sözleşmeden doğan sorumlulukları de ortadan kalkmış olur. İstifa dilekçesi ya da iş akdinin sona ermesiyle beraber, işçinin ücreti ile sözleşme ve yasadan doğan para ile ölçülmesi olası menfaatlerinin tam olarak ödenmesi mecburi duruma gelir. İş sözleşmesinin haklı amaçla feshini olası kılan amaçlarden birisi sahip olunan değilse ve iş akdine istifa ile son verilirse işçi, feshe bağlı haklardan yararlanamaz. Bu hususta bir avukattan destek almanız yararınıza olacaktır.

İstifa Eden İşçinin Kıdem Tazminatına Hak Kazandığı Özel Durumlar

Bilindiği üzere iş akdine istifa dilekçesi ile ya da sözlü olarak son veren işçinin kıdem tazminatına hak kazanmayacağını belirtmiştik. Fakat bu durumun yasadan doğan ya da taraflar arasında tespit edilen uyuşma sonucunda birtakım istisnaları söz konusudur. Uygulamada işçinin istifa dilekçesi sunmak amacıyla iş akdine son vermesine karşın, işverenle işçinin uyuşması sonucunda işçiye kıdem tazminatı ödendiğine rastlanılmaktadır. Bununla beraber Yargıtay, işçinin istifasına karşın işverenle işçi arasında oluşturulan uyuşma gereği işçiye kıdem tazminatı ödenebileceğini kabul etmektedir.

Kaynak: https://www.hukukidurum.com/istifa-dilekcesi-ornegi/

Paylaş

Yorum Yap

Bildirimler
Alanında uzman avukatlardan hukuki destek almak için bizimle iletişime geçin.
Kapat